18 Haziran 2016 Cumartesi

BEYAZ TÜLBENT




Evinin önündeki kaldırımı süpüren teyze geldi aklıma.Beyaz tülbentli teyzeyi her gün geçtiğim yolda ya evinin küçük penceresinde ya da kapısının önünde görürdüm. İşlek caddede kaldırım dahi olsa süpürdüğü yer onun kapısının önüydü ve temiz olmalıydı işte. Uzun zaman oldu ve o yaşlı  teyze ile müstakil evinin yerine apartman dikildi.Işıklı mışıklı, son derece modern görünüşlü, fiyakalı bir apartman.Apartmanın önündeki kaldırımı süpüren yok, apartmanın küçük, kendisi gibi küçük saksı çiçeği olan tül perdeli penceresi de yok. Apartman oldukça görkemli görünse de beyaz tülbentli teyzenin evi kadar güzel değil zaten...

Yıllardır aynı yolu yürürüm.Evim ve işim arasındaki hareketli caddenin kaldırımlarıyla birbirimizi iyi tanıyoruz.Hep önüme bakarak dalgın yürüdüğümden vitrinlerden çok kaldırım taşlarını görürüm.Dükkanlar sık sık değişiyor, eskiden fırın olan yerde başka bir şey satıyorlar artık mesela.Alış veriş için ideal caddemizde beyaz tülbentli bir teyze daha vardı yıllar önce. Kapısının önünde küçük bir oturağa oturmuş yoldan geçip gidenleri seyrediyordu onu gördüğümde.Sabah saatleriydi ve ben "günaydın teyze" demek istedim. Hızlı yürüyordum ve desem mi demesem mi diye düşünürken geçip gittim.Düşündüklerimi dile getirmek için çoğu zaman geç kalırım böyle. Babaannem de bahçe kapısını açar arkasına geçer ve gelen gideni seyrederdi rahmetli. Belki onu hatırladığımdan, beyaz tülbentli teyzeyi kapısının önünde bir kez daha görürsem günaydın  demeyi kafama koymuştum. Bir süre sonra o kapının önünde teyze yerine cenaze yıkama aracını gördüm. Bir daha da o teyzeyi hiç göremedim zaten. Geç kalmamak lazım içimden geçenleri geç olmadan söylemem lazım ama zaman benden daha hızlı.Beyaz tülbentli teyzeler yok artık, babaannem de yok. Bana kalan hatırlamak ve özlemek maalesef..


SEZEN


13 Haziran 2016 Pazartesi

DAHA




Hep ertelediysek yaşamayı
Öğrenecek çok şey vardı.
Olgun olacaktık biz de, daha çok vardı.
Saçımıza dolduysa aklar ne çıkar!
Okunacak kitaplar, ezberlencek şiirler vardı.
Görmedik daha yabancı diyarları,
İçmedik kana kana sularından,
Hayallerimize ramak kaldı.
Daha erken, daha erken
Yapacak işlerimiz var!
Çökmesin yorgunluk üzerimize
Görecek günlerimiz var.
Bak daha yenilmedi düşman!
Zaman lazım, daha çok zaman...

Sezen

ARKADAŞ DÖKÜMÜ



Evvela dişlerimiz döküldü
Sonra saçlarımız
Arkasından birer birer arkadaşlarımız
Şu canım dünyanın orta yerinde
Yalnız başına yapayalnız
Kırılmış kolumuz, kanadımız
Tatlı canımızdan usanmışız
Bir şüphedir sarmış yüreğimizi
Ya kendini aldatıyor demişiz ya bizi
Bir şüphedir demir atmış ciğerimize
Pamuk ipliği ile bağlamışlar bizi
Düğüm üstüne düğüm şöyle dursun
Bir çalım bir kurum hepimizde
Nereden inceyse oradan kopsun
Bu canım dünyanın orta yerinde
Hayvanlar kadar bağlanamamışız birbirimize
Yalan mı? Gözünü sevdiğim karıncalar
İşte: Hamsiler sürü sürü
Arılar bölük bölük geçer
Leylekler tabur tabur
Ya bizler? Eşref-i mahlukat!
Boğazımıza kadar kendi murdar karanlığımıza gömülmüşüz
Bizler bölük bölük, bizler tabur tabur
Bizler sürü sepet
Yalnız birbirimizi öldürmüşüz.

 Bedri Rahmi Eyüboğlu