29 Ağustos 2012 Çarşamba

İYİLERİN BİLDİĞİ



Kötülere hiçbir iş için başvurmamak,
Borç istememek kıt kanaat geçinen dosttan,
Tatlı dilli, dürüst, iyi huylu olmak,
Ölüm döşeğinde bile elden bırakmamak mertliği,
Yılmamak en büyük talihsizlikler karşısında,
Büyük adamların izinden yürümek,
Bu kurallar keskin kılıç gibi yamandır ama,
iyilere bunların hiçbirini öğretmek gerekmez.


 Sanskrit şiiri

AŞK-SEVGİ ÜSTÜNE



   
  Çok eskiden bir arkadaşım, "ileride eski sevgilimle karşılaştığımda nesini sevmiştim ben bunun dememek için aşık olmuyorum" diye bir cümle kurmuştu.Bir başka arkadaşım da "sana aşık oldum" diyenlere "bekle geçer" diyordu.Bekle geçer deyip aşıklarının kalbini kıran arkadaşım bir gün fena aşık oldu.Bekledi bekledi geçmedi, "nesine aşığım, aşkıma tüküreyim" bile dedi.Aşk işte gelmişti ve gitmek bilmedi.Büyük konuşmamak gerekir derler ya eskiler, işte aşk hakkında hiç büyük konuşmamak gerektiğini bir başka arkadaşım fena halde acı çekerek öğrendi.Sevmemesi gereken birini sevdi, payına düşen acıdan kana kana içti.Bunları dinleye dinleye göre göre aşk sevgi konularında bir şeyi iyice öğrendim; o da bunun bir kısır döngü içerdiği.Sevdiğin zaman karşılık beklemeyeceksin, aşıksan aşık olduğun kişinin de sana aşık olmasını istemeden, beklemeden mutlu olmalısın gibi şeyler öğretilir ya hepimize. Karşılıksız da olsa sevginin yüceliği, karşındakine duyduğun sevgi saygı gereği onun mutluluğunu görerek hatta biz hariç başka birisiyle mutlu olduğunu görsek bile mutlu olmamız gerektiği gibi insan tabiatına aykırı düşünceleri öğrenip dururuz.Aşık insan nasıl olup ta "beni sevmesen de olur güzelim" veya "git onunla mutlu yaşa, gözümün içine baka baka" der, buna nasıl kalbi dayanır, sevilmemenin acısıyla başa nasıl çıkılır öğretmiyorlar maalesef.Ama acıyı paşa paşa çekmeyi de bilmek gerek.Kendine ve kimseye zarar vermeden edeplice.Her acı gibi bu da olgunlaştırıyor insanı çünkü; bu işin iyi tarafı.
        Aşk, sevgi konularında ahkam kesecek yeterliliğim yok ama birinin diğerini sevdiğini kaybetme korkusu yaşadığında  anlayabiliriz.Kaybetmekten korkuyorsa bu yalnız kalmaktan korkuyor da olabilir gerçi.Sonuçta aşk patalojik bir kimyasal değil mi?Bu kimyasallar işte çok komplike olabiliyor.İçinde çelişkiler barındırıyor.Modern zamanlarda güven duygumuzu kaybettik; kaybetmemiş olsaydık ta bolca kalp kırıklığından sonra tek güveneceğimizin kendimiz olduğunu öğrenirdik eninde sonunda.O yüzden insan kendi duygularından sorumlu.Ne birini zorla sevebiliriz ne de kendimizi zorla sevdirebiliriz.Sonuç olarak karışık meseleler bunlar, bizi aşar.

Sezen

24 Ağustos 2012 Cuma

BENİ YA SEVMELİ

(DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ)
Ben yağmura deli buluta deli
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli

Gülten AKIN

22 Ağustos 2012 Çarşamba

GEÇER


Fotoğraf

Dünya derdi çökmüş üstüme,
Asmışım suratımı oturmuşum köşeme.
Ne kadar ağır olsa da yükler,
Otur yanıbaşıma, olmadı bir çay gönder;
Sen varsan ya da yakında geleceksen,
Geçer, hepsi geçer...


Sezen

16 Ağustos 2012 Perşembe

GÜN GELECEK



Cevap bulacak bütün sorular,
Bulmacalar çözülecek.
Zihnimde kalan, beni karıştıran,
Anlam veremediğim hatıralar,
Bitiremediğim sorunlar,
Başlayamadığım yarınlar,
Sabırla dinmesini beklediğim fırtınalar,
Beni ben yapan herşeyle birlikte,
Gün gelecek yerli yerini bulacak!
Su akacak denize kavuşacak..

Sezen

10 Ağustos 2012 Cuma

UZAK



Ne gözümün görmediği,
Ne dağlar ardındaki,
Ne geçmişte kalanlar,
Ne öbür alemdeki sevdiklerim,
Ne gökyüzünde yıldızlar,
Uzak değil senin kadar...

Birden sesini duysam,
Yanıbaşımda olsan,
Farzet elimi tutsan,
Yaşanmış herşeyi unutsam bile
Kimse, hiçkimse;
Uzak değil senin kadar..


Sezen

8 Ağustos 2012 Çarşamba

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ




gözlerin gözlerime değince
felâketim olurdu ağlardım
beni sevmiyordun bilirdim
bir sevdiğin vardı duyardım
çöp gibi bir oğlan ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldüreceğimden korkardım
felâketim olurdu ağlardım










ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlar kuş gibi gülerdi
bir rüzgâr aklımı alırdı
sessizce bir cıgara yakardın
parmaklarımın ucunu yakardın
kirpiklerini eğerdin bakardın
üşürdüm içim ürperirdi
felâketim olurdu ağlardım










akşamlar bir roman gibi biterdi
jezabel kan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felâketim olurdu ağlardım








ATTİLA İLHAN

3 Ağustos 2012 Cuma

UNUTMAZ BENİ




"Şüphesiz rabbim duayı işitendir."

Avare gibi dolaşıyorum yeryüzünde,
Uyuyorum, uyanıyorum gören yok gibi,
Konuşuyorum, anlatıyorum duyan yok gibi,
Kızıyorum insanoğluna sahibi yok gibi.
Derdimi bir ben biliyorum diye düşünürken,
Utanıyorum kendi halimden.
Çaresiz kalmadım, asla kalmadım!
El açıp semaya düşünüyorum,
Şükrediyorum en derinimden;
"O", beni asla unutmaz ki!

SEZEN

2 Ağustos 2012 Perşembe

GEL ARTIK



Narin, güzel, ufak tefek, mutlu edici şeyler...uzakta durmayın, gelin artık!

Sezen