30 Ocak 2013 Çarşamba

İNSAN OLMAK

 Fotoğraf: Sessizlik yorgunluktur. Yorgunluk değilse kederdir.
değilse hasrettir
değilse acıdır
değilse bir düşünce
bir anıdır.
veya bütün bunlardır.
veya bunlardan bazıları…

— Mehmed Uzun-----------
Her şeyin olabilir.

Evlerin, arabaların.. Bilgisayar vs… her türlü teknolojik i...mkanın, renk renk elbiselerin, pahalı parfüm ya da kremlerin ve pahalı alışkanlıkların…
... Ve sen !..

Her şey olabilirsin…
Güzel ya da çirkin..
Uzun ya da kısa olabilirsin..
Boylu poslu.. Gösterişli ya da gösterişsiz…
Tombul yada zayıf….
Genç ya da yaşlı…
Kadın ya da erkek olabilirsin…
Anne, baba olabilirsin.
Kardeş, ağabey, dost, arkadaş…
Huzurlu ve huzursuz…
Güleryüzlü ya da somurtuk..
Sakin ya da hareketli…
Sabırlı, dayanıklı, heyecanlı, atak ve coşkulu olabilirsin.
Hatta her an içinde bulunduğun duruma göre bir şey de olabilirsin.
Sonra iş sahibi olabilirsin ya da işsiz…
Üniversite yada lise yada ilköğretim mezunu olabilirsin.
Bir meslek sahibi olabilirsin.
Öğretmen, memur, işçi, doktor, mimar ya da avukat...
Hatta mesleğinde üst seviyelere çıkabilir ve unvanların olabilir…
Bütün bu özelliklerin çevrende pek bir takdir görebilir, övgüler alabilirsin…
Tüm bunlar iyidir hoştur, güzeldir …
Büyüklerin dediği gibi adam bile olabilirsin.
Ama asıl mesele insan olmaktır…
İnsan olmak başka bir şeydir…
Onun ne okunacak bir kitabı ne de ezberlenecek bir formülü vardır. İnsan olmak yukarıda saydıklarım ile saymadıklarımın tamamını kapsar…
Eğer;
İnsanları toplumsal alt kimliklerine göre ayırmadan, cinsiyetlerine göre kayırmadan, zengin, fakir yada meslek ya da unvanlarına göre değil önce insan olduğu için sevip sayıyorsan…
Ve çevrendekilere sahip olduklarına göre değil, (seninle paylaşmamış olsa bile çevresindekilerle…) paylaştıklarına göre önem, değer ve anlam verebiliyorsan.
Verdiğin sözü tutuyor ve özün ile sözün birbirini tamamlıyorsa, iyiniyetli, samimi, merhametli, dürüst ve alçak gönüllü isen insan olmaya başladın demektir.
Pek havalı sıfatların olabilir ama en havalısı insan olmaktır. Kadın ya da erkek olmaktan, toplumsal sıfatlarından çok daha anlamlıdır. Ve tüm bunların yanına bir de erdem kattın mı insan oldun demektir.
Ve insan olduğunda sen artık insanların yüzlerine değil ruhlarına bakmaya başlarsın...

(Alıntı)





28 Ocak 2013 Pazartesi

GARİP


Bir adım ileri, bir adım geri,
Yerinde saymaktır sanma!
Sonuçta yol almadıysa da
Zaman geçmiş olduğundan
Sondan birinciler de kazanmış sayılsın!

Nefes alıp vermesi hayat belirtisidir,
Kalp kırıklığından ölmediyse,
Bu bir başarıdır kabul edilsin.
Önemli olan yarışmak diyorlar;
Ödül istemez gerçi,
Olsun, bir teneke madalya takılsın.

Teselli etmeye hacet yok!
Geçerken yanına varılsın.
Kendine faydası yok garibin amma,
Yine de bir duası alınsın...


Sezen

NASILIM?




"Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile"
                              Edip Cansever

"......Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile

Gelse de

Öyle sürekli değil

Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün

O kadar çabuk

O kadar kısa

İşte o kadar....."

25 Ocak 2013 Cuma

İYİ GECELER

 
Mevlâm...
"Kuvvet verdiğin zaman aklımı...
Zorluk verdiğin zaman sabrımı benden
alma..." Amin..
   İyi geceler herkese......

AFFETTİM KENDİMİ

 
 
Affettim kendimi.

Dünümü, günümü , yarınımı.

Barıştım içimdeki hallerle. Tanıdım. Bildim.

Onlarsız bugunkü ben olamazdım. Bugünkü benlerin yarın ki beni oluşturacağı gibi.

Anladım, gerekli halden hale geçmek.

Öğrendim, düşünceden ibaret olduğumu.

Gül düşününce gülistan, diken düşününce dikenlik olacağımı.

Zihin kelebeklerimin kanatlarını çırpmalarının, kalbimde kelebek etkisine yol açtığını,

Vücut ikliminin, düşünce ikliminin etkisiyle oluştuğunu.

Affettim kendimi; aslında kendimle herkesi ve herşeyi...(Alıntı)

22 Ocak 2013 Salı

YAKARIŞ


Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım !

- Can Yücel - 

www.facebook.com/siirhayatnozeti/app_190985910998986

Hüzünlü şarkılar dinliyorum,
Omuzlarımda bir yük.
Elini ver ya da sarıl,
Kalksın bütün yükler omuzlarımdan.
Yılların kırıklığı sinmiş ciğerlerime,
Bir nefeslik canım var onun da boynu bükülmüş,
Dokun ya da bak gözlerime,
Can ver dağılmış ömrüme,
Umut ver, hayal kur benimle.
Deniz kıyısında omzuna yaslanmış gibi,
Deniz havasını içine çeker gibi,
Sessizce anlaşır gibi,
"Merak etme geçecek" der gibi
Gülüver bana!

Sezen

19 Ocak 2013 Cumartesi

GARİP



Tüyden hafif, taştan ağırım,
Dilimde bir yangın,
Sanki donma noktasındayım.
Bu garip halim bilmem nedendir,
Varlıkla yokluk arasındayım..

SEZEN

15 Ocak 2013 Salı

YAŞAMAK



Yaşamak derdine düştük diyorlar,
Yaşamak derdi öyle bir şey ki;
Unutturuyor bazen doğruyu, güzeli.
Yaşamak öne geçmek ve ezmekse birilerini,
Yarışmak durmadan ve ne olursa olsun kazanmaksa,
Biz aynı hayatta değiliz belki!
Ve sanırım böylesi daha iyi...


Sezen

9 Ocak 2013 Çarşamba

ÜSTÜ KALSIN




Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın...

CEMAL SÜREYA









 

8 Ocak 2013 Salı

BASİT



Varsa bilgisi, alır hediyesini,
Taşır başının üstünde,
Senin laf diye geçip gideceğin,
Basit bir cümleden insan!

Varsa görgüsü, eğer başını,
Çeki düzen verir kendine,
Senin her gün gördüğün,
Naçiz bir bakıştan insan!

Varsa kalbinde, bir yudum sevgi
Şikayet etmez, kusur görmez
Senin hayret ettiğine,
Gülümser, dayanır insan!

Sezen

6 Ocak 2013 Pazar

ÇOK KARA KIŞLAR GÖRDÜM!

Okur musunuz ?

PTT Kitap'a 30.000 Kitap eklendi, indirimler yenilendi...
Üstelik 10 TL ve üzeri kitaplarda KARGO BEDAVA !

Bir de şimdi göz atmak ister misiniz :) www.pttkitap.com

Geçen gün kendimi hüzünlü bir şarkı dinlerken, şarkının sözlerine kendimi kaptırmış üzülürken yakaladım.Birdenbire kendime geldim ve bu şarkının sözleriyle alakam olmadığını farkettim.Ne o şarkıdaki gibi hüzünlü ne de ağlamaklıydım.Nasıl oluyordu da kendimi kaptırmış üzülüvermiştim."Ben ne kara kışlar gördüm yine de yenilmedim, ben ne ayrılıklar gördüm yine de pes etmedim" diye devam ediyordu şarkı.Hayatımda kara kışlar olmuştur, çok şükür ki geçmiştir, ayrılıklar da yaşamışımdır ve çok şükür ki güzel günler de görmüşümdür amma velakin vah başıma gelenler diye ağlayacak durumda da değilim.Bu yüzden bir yanımın  hüzünlü şarkılar dinleyip arasıra iç çekmeye çalışmasına çok şaşırıyorum.Bazen arkadaşlarımda da aynı şeyi görüyorum, kendileriyle uzaktan yakından bağlantısı olmayan şarkı sözlerine kapılıp defalarca aynı şarkıyı dinleyip kendilerini bunaltı hallerine sokuyorlar.Şarkılar türküler, şiirler, öyküler insanların türlü türlü hallerini anlatıp bizi birbirimize anlatıyor, hiç tanımadığımız bilmediğimiz insani durumlarla empati kurmamızı, onlarla aynı duyguları paylaşmamızı sağlıyorlar.Bu durumu oldukça faydalı görmekle beraber bir yanımızın acı çekmekten hoşlanmasına anlam veremiyorum.Zor durumda olan insanlar "çok şükür ki yaşıyorum deyip o zor durumda bile neşeli bir şeyler bulup çıkarmaya çalışırken, bir elimiz yağda, bir elimiz balda olmamasına rağmen hiç te küçümsenmeyecek kadar iyi ve sağlıklı oluşumuza sevineceğimize ille de acımız eksik kalmasın deyip kendi kendimizi üzmeye çalışmamıza anlam veremiyorum.
Hüzün ve neşe kardeştir.Ne demiş şair Hasan Hüseyin: "Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe"...Hüznü önemserim, hüzün olmazsa olmaz bir duygudur.Hüzün acı demek değildir.Hüzün olmasa mutluluğun sevincin değeri tam olarak anlaşılamayacağı gibi sanat biraz da hüzünden doğar.Benim kastettiğim acıya meraklı, acı çekenleri izlemeyi hatta gözetlemeyi seven tarafımız.Buna şaşırıyorum doğrusu!Bir yanımız gülmek, bir yanımız ağlamak istiyor galiba..İnsan böyle bir şey sanırım; şarkıdaki gibi, "biraz neşe, biraz keder"!

sezen