31 Ocak 2011 Pazartesi
BANA KALAN
Şimdi tanımıyorsun ya beni,
Bir merhabayı esirgiyorsun.
Özlem dolu cümleler gitti,
Sevgi dolu olanlarla birlikte.
Biz hiç tanışmamış mıydık,
Hatırlayamadın mı beni?
Bir şey kalmış senden yadigar
İstemez misin geri?
Anılar kalsın o zaman benimle
Anladım, üzülme, anladım peki....
Sezen
30 Ocak 2011 Pazar
DÖKÜLEN KELİMELER
Bir hayale daldım da yine
Uyandırma beni, uyandırma sevdiğim.
Ben bende değilim şu saatlerde
Aldırma bana sevdiğim, aldırma sevdiğim..
Kaprisim bol, cefam çoktur,
Şiddetimden gerçekten korkulur.
Bir gülümseyiver dünyam kurtulur,
Gel bana sevdiğim, gel sevdiğim..
Sezen
GİTMELİYİZ ANKARA'YA
Bol köpüklü sade kahveler içmişiz
Dertler biriktirip, yabancılar tanımışız.
Almışız, baş tacımız etmişiz...
Biz, hiç vazgeçmemişiz, vazgeçilmeyi öğrenmişiz.
Nedenli, nedensiz çok sevmişiz,
Nedenli nedensiz sevinmişiz.
Kalbimiz kuş gibi daldan dala uçarken,
Biz hep yerimizi bilmişiz.
Bu kadar çok sevebilirken,
Sevgi kırıntılarına avuç açmak neden?
Yapabilecekken çok şey
Yapmamanın ödülü bu mu?
Ve talihsiz aşklara savrulmanın bedeli mi yoksa bu?
Hala çocuk kalmanın, yalanlara inanmanın cezası mı bu?
Gidebilmek fikri bile heyecanlandırıyor beni
Gitmek zor ve biliyorum bedeli ağır.
Küçük kaçamaklar çalabiliyorken hala hayattan,
Ve gözyaşlarını vazgeçerek içe akıtmaktan,
Gürültülü bir kahkaha savurarak,
Olamadığımız kadar da kendine güvenli,
Karlar altında bile olsa gideceğimiz yer,
Gitmeliyiz evet gitmeliyiz ve dönmeliyiz
Bir daha Ankara'dan...
Sezen
28 Ocak 2011 Cuma
AKŞAM OLUYOR
Beni bilirsin!
Ağır adımlar ve küskün yürekle,
Pek de beceremem yaşamayı.
Günler takvimlerden geçip giderken
Sanki aynı şeyleri yaşıyorum ben.
Çok kırıldım, çok defa kırıldım üstelik.
Ve özlem, özlemini çektiklerim,
Kıymetini bilemediklerim.
Çok defa düşündüm, düşünüyorum,
Ah nerede yanlış yapıyorum....
Akşamüstleri hüzün dolar içime,
Herşeyden vazgeçmek kolay gelir.
Senden bile ahh senden bile...
Hüzünlü bir erkek sesi "Kadınım" dediğinde
O bildik melodisiyle;
İçim ürperiyor bilemezsin nasıl!
Seni düşündüğüm bu saatlerde...
Nelerden geçtim, nelere sahibim,
Benim dediklerim, diyebildiklerim.
Sanki yağmur daha bir hasret kokuyor,
Keskin bir kaygı kalbime doluyor,
Akşam oluyor, gün bitiyor, ben bitiyorum.
Hiçbir şey durmuyor, dünya dönüyor,
Ben yine hüzün kokuyorum.
Akşamüstlerinde....
Sezen
SORU
Neden insanlara, bir daha göremeyecekmiş gibi
sımsıkı sarıldığımı sordular:
"Kendimi yalnız hissediyorum" dedim...
Sezen
27 Ocak 2011 Perşembe
VERESİYE
Kolay değil mi gönül almak?
İki laf, bir gülümseme...
Belki bunlar çok pahalı, ama olsun!
Açsaydın bana da hesap,
Gönülden ama veresiye...
SEZEN
26 Ocak 2011 Çarşamba
MAVİ BONCUĞUM
Bir teşekküre ağlar mı insan?
Ağladım anne, ağladım anne...
Ben senin hakkını ne yapsam ödeyemem,
Ben sana hiç teşekkür ettim mi anne?
Affet beni annem, affet anne!
Sezen
25 Ocak 2011 Salı
İŞTE BU KADAR
Böyle bir gündü yine, seninle tanıştığımızda.Ben yine belki gerçekte önemli ama benim için önemsiz başarılar kazanıyordum.Uçan balonlar adını taktım ben o başarılara.Yazılıyor mu bir yerlere bilmem."Başarı başarıdır" diyen sesini duyuyor gibiyim veya "alışmış olmasın bütün bunlara, çok sevinmeye gerek yok" diyen sesini.Şimdi düşündüm de belki senin bu önemsemez tutumun yüzünden önemsemiyorum başarılarımı.Kazandım işte yine..Kazandım sen ne dersen de..
Korkuyordum yine böyle, sana bir şeyler söylemekten taa tanıştığımız ilk gün de.O ukala bilgeliğin vardı üstünde.Herşeyi bilen, herşeyi hafife alan, çözmüş aşmış, sen giderken ben dönüyordum havası.
Korkuyordum benimle dalga geçmenden, korkuyordum beni önemsememenden.Ha sonra bunlar olmadı mı sanki!Oldu hepsi oldu.
Ama sen, beni çok önemsiyor gibi davrandın, bütün kelimelerim değerliymiş, bütün şiirlerim şahaneymiş gibi.Her yaptığım seninkilerden daha güzelmiş gibi.Tabi ki bunlar ilk zamanlardı.Sezgilerim ah sezgilerim, biliyordum böyle olacağını.Ama işte gülmeyi seviyordum ve sen de güldürüyordun.Varlığın, iki lafın beni gülümsetiyordu.Sevilmeye neden bu kadar hasretim ki, neden, neden?Her sevgi kırıntısına atlayışım neden?
Neyse, kendimi böyle bulmuşum değiştiremiyorum ki!
Seninle geçen veya seni beklemekle geçen, verdiğin her umuda son şansımmış gibi sarılmakla geçen günlerim kuş olup gitti.Ve sen de bildiğim gibiymişsin ne yazık ki!
Özel, önemli olmaya, sevmeye hazır kalbimin bir kez daha gürültüyle kırılışını seyrettik beraber.Belki de senin haberin bile olmadı, kimbilir!Kaçıncı defadır yapıyorsun bunu?Kaçıncı defadır seni sevenlerden kaçıyorsun."Ben kötüyüm" deyişin kulaklarımda.Yine der miyim acaba "hayır, sen iyisin diye".İnsanların içinden iyi insan çıkarmaya, onları seveceğimiz insanlar yapmaya çalışmak gibi büyük bir suçumuz var aslında.Hiç kimse bizim için değişmeyecek, istesem bile ben de değişemiyorum ki!
İzliyorum şimdi seni uzaktan.Hala aynısın, duyduğuma göre bir iki kalp daha kırmışsın.İyi şeyleri hatırlayan hafızam beni yanıltmasa düşman olurdum sana.Ne gerek var ki!Sen beni iyi hatırla... Eski zamanlardaki, kendimi kandırdığım zamanlardaki halini, özlüyorum hala....
Sezen
24 Ocak 2011 Pazartesi
BAŞI BOŞ SATIRLAR
'' İlaç milaç bok püsür.Şuramda bir şeyler var,sahiden bir şeyler var. Haykırmadan anlatamam.''
Turgut Uyar
Ne desem boş! Ya da bana ne söylense şu saatlerde... Düştüysen yüreğim yine aynı dertlere, bassan da feryadı figanı, dağlara doğru, ne ses veren olacak, ne sesin yankı yapacak! Unut en iyisi ya da olmamış farzet. Farzet ki çocuktun, top oynadın acıktın. Farzet ki yara bere yok ruhunda, herkese açıktın.Örülmemişti duvarlar, korkmayı bilmiyodun ki.. Boşver şu saatte hangi yaraya merhem olabileceksin.Anca kendi derdini kağıda dökeceksin. Yaz yazabildiğin kadar...Yaz ki derdine ilaç olmasa da satırlar, tuz basar belki, tuz basar...
Seezn
SAKLI
Yoruldum,
Bütün kapıları tek tek kapatmaktan.
Bir açık kapı bulsa hayalin,
Çıkıp gidecek odamdan!
23 Ocak 2011 Pazar
AŞK
Hakkını vererek sevmek,
Sonunda kucağında bir avuç kül kalsa da,
Sevdanın arkasında durabilmek,
Sevdim diyebilmek....
Sezen
BUGÜN PAZAR
Yağmur yağıyor
Ve bugün pazar
Boş vakitlerde anılar
Daha sık ziyarete geliyor.
Anıları sevmediğimden değil ama
Pazarları sevmiyorum galiba
Daha çok umuda ihiyacım var
Daha çok sevgiye ihtiyacım var.
Bugün pazar, havada yağmur var,
Dertli gönül yine dostlarını arar.
Ama bugün pazar
Herkesin yalnızlığa ihtiyacı var.....
Sezen
21 Ocak 2011 Cuma
ANLIYORSUN DEĞİL Mİ?
Söylemeye hazırken konuşamazsın ya
Koşmak isterken sadece seyredersin.
Bağırmak isterken yutkunmak gibi,
Tutmak isterken bırakıverirsin.
Hani gitmek isterken kalmak gibi desem
Sen anlarsın beni...
Anlıyorsun değil mi?
Sezen
20 Ocak 2011 Perşembe
VAZGEÇTİM
Tam sevecekken kalbim dolusu
Tutacakken ellerinden
Sarılacakken veya dayayacakken başımı omuzlarına
Hep işin vardır senin..
Söyleyecekken kalbimden geçenleri bir çırpıda
Beni üzenleri şikayet edecekken sana
Veya hiç nedeni yokken bir şiir yazsam
Hep işin vardır senin...
Özlemişimdir, koşmuşum yorulmuşumdur
Ağlamışımdır belki geceler boyu
Çok çaresizim kurtar beni diyecekken
Hep işin vardır senin..
Ben gitmeliyim artık uzun bir sefere
Hiçbir kalbi istemiyorum şimdi
Çağırsam gelir misin?
Boşver işin vardır senin...
Sezen
19 Ocak 2011 Çarşamba
GECENİN EFKARI
Daha dün tanımadığın insanlarla
En yakınmışcasına bir aradaysan
Ve özlersen sevdiklerini
Herkesin yaptığını yap iki gözüm
İnkar et gerçekleri,
Kandır kendini güneş doğana kadar.
Gülümse evindeymiş gibi.
Nasılsa sabah olacak,
Nasılsa ayakların evin yolunu bulacak!
Sezen
16 Ocak 2011 Pazar
15 Ocak 2011 Cumartesi
SENCE ?
Yine tek başımayım.
Çok kaldım tek başıma
Bilirim bunu, bu duyguyu.
Tek olmayı beceremeyen
İki kişi olamazmış;
Öyle diyorlar.
Sence de çok yalnız kalmadım mı?
Sezen
14 Ocak 2011 Cuma
SEN/BEN
Sen,
O bildiğim hisli şeysin
Ne farkeder ki sen, hep aynı bensin.
Ah kadın ah kadın,
Kadın gibi davrandın mı hiç?
Hisli şeyim benim, can yoldaşım, canım.
Saymadık bıraktık gözyaşlarını,
O umutsuz surat asışlarını,
Bilmedik, bilmeyeceğiz ,yakarışlarını.
Öğrettik sonunda duygularından utanmayı.
Sen kimsin aslında?
Sen kimsin, sen bensin, sen benimsin!
Ah sen, ah var ya sen, ah ben....
Sezen
DÜŞÜNÜYORUM
Bir garip suskunluk aldı beni,
Bıraktım anlatma telaşını.
Dinliyorum...
Ne çok konuşmuşum!
Kendi sesimi duymaya ara veriyorum.
Söylesin herkes söyleyeceğini,
Eski sözlerimi bırakıp,
Bekliyorum...
Rüzgar essin bakalım özgürce,
Ben nasılsa durduramıyorum!
Kimseyi değiştiremedim hayatta,
Bari kendimi değiştireyim.
Öğreniyorum!
Sezen
13 Ocak 2011 Perşembe
HASBİHAL
İçimde bir buruk özlem,
İçimde sana dair söylenmemiş cümleler,
İçimde söylediklerimin pişmanlığı.
Ve bunun bir türlü bulamadığım,
Ne yapsam da çözmeye yaklaşamadığım,
Tuhaf, çözümsüz, nedenini bilemediğim ortası!
İçimde coşkun bir nehir,
İçimde söyleyebileceğim daha çok söz.
Ve duymaktan bıkmayacağım,
Hep duymak istediğim sözcüklerin merakı.
Başka bir şey bu, tarif edemediğim
İstediğim, özlediğim, söylediğim, söyleyemediğim
Herşeyin mutlaka
Vardır bir yerlerde cevabı.
Sezen
11 Ocak 2011 Salı
BULAMADIM
Çok aradım,
Her yere, herkese baktım.
Yoksun.
Hep yoksun.
Ben seni bulamadım
Ben bizi bulamadım.
Sezen
YETİŞİR
İstemem kalabalık, kuru gürültü,
Gönül rahatlığı gerek bize.
Bir huzur, biraz huzur,
Yetişir!
İstemem herkes sevmesin beni,
Kim ki gönülden sevmiştir,
Bir kişi bile olsa,
Yetişir!
İstemem hanlar hamamlar,
Hesapsız para pul.
Helalinden az kazanç,
Yetişir!
İstemem çok laf etmeyi,
Bilirim ben de söz söylemeyi.
Az söyleyip öz konuşsam,
Yetişir!
YOKMUŞ
Bilmediği zaman daha mutlu olur mu insan,
Biri hakkında herşeyi bilmediğinde mesela?
Öğrendin de ne oldu dersen eğer,
Kalbin hissettiğini kulaklar duyunca ne mi oldu?
Hiçbir şey...
Sadece hiçbir şeyden haberim oldu!
SEZEN
9 Ocak 2011 Pazar
BU DEĞİL İSTEDİĞİM
Sanki bir an yıldızlarda,
Bir an yerin dibindeyim.
Bir kalpten vazgeçmek için,
Mutsuzluk durağında,
Kendimle savaştayım.
Bu değil istediğim, bu değil,
Bırak yeryüzünde kalayım.
Yıldızlardan düşmek daha zor.
Tüm imkanlar dahilinde
Sevmek, sevilmek istediğim.
Acı olmadan, gözyaşı olmadan zor,
Yaşamak zor biliyorum.
Yolumuz farklıymış baştan beri
Daha fazla incinmemek için belki
Bu yanlıştan gidiyorum.
Sezen
MİM
Sevgili profösör beni "mim" ledi.Ben de cevaplıyorum, teşekkürlerimle...
-Dindarsınız ya da değilsiniz, inancınız var ya yok , dinlerini yaşadığını söyleyen insanlarda en çok sizi iten şeyler ne ve neden ?
Beni en çok başkalarını da kendileri gibi olmaya zorlayanlar itiyor.Allah ile kul arasına girmeye çalışanlar.Farklı farklı insanlarız, ortak noktada buluşmak yerine hepimizi birbirimizin aynısı yapmaya çalışıyorlar.İşte buna kızıyorum.
-Sizi siz yapan özelliklerinizden en belirgin olanı ne?
Çağımızda safça olarak görülse bile art niyet düşünmeksizin, hesapsız kitapsız, iyiniyetle davranıyor olmam.Bunun zararını da gördüm ama vazgeçemiyorum, ben böyleyim.
-Etrafınızdaki kişilere saygılı mısınız? Neyiniz insanlardan farklı ve ne konuda daha çok saygı bekliyorsunuz?
Saygılı olduğumu düşünüyorum.Hassas olduğum noktalara dikkat edilmesini bekliyorum.Bu tabi ki herkesten değil, beni tanıyanlardan bir istek.Herkesten beklediğim, kimsenim hayatına burunlarını sokmadan yaşamaya çalışmalarıdır.
-‘İnsan’ın sizdeki tanımı ne ? Karşınızdaki kişi de olmazsa olmaz dediğiniz özelikler neler ve neden sizin için önemli bunlar ?
İnsan karşısındakine değer verdiği oranda insandır ve değerlidir.Adam yerine konmak diye bir deyim var. Herkes adam yerine konmak istiyor ama karşısındakini adam yerine koymuyor.Benim için bu çok önemli.Herkesten öğreneceğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum.
-Hayata bakışınızı paylaşır mısınız? Sürekli bir şeyler için hayatı suçluyor musunuz yoksa hayatta olması gerekenler bunlar ve olması gerekenler yaşanıyor mu diyorsunuz?
Hayatta emeğin bir karşılığı olması gerektiğini düşünüyorum.Ve benim için hayat bir yarış değil.Farkında olarak yaşamamız gerekiyor, kendimizin ve çevremizin.Hayatı suçladığım zamanlar da oldu.Ama "öyle olması gerektiği için öyle olmuştur" demeyi öğrendim.Yine de kabul edemediğim kötülük, yalan ve riyakarlıktır.
-Savaşların asıl nedeni ne sizce? İnsanoğlu kendinde neyi yok etti ki zulüm denen illet yakasını bırakmıyor dünyanın?
Savaşların asıl nedeni hoşgörü eksikliği, silah sektörü ve dünya kaynaklarının paylaşılamıyor olmasıdır.İnsanoğlu birbirine olan saygısını ve hoşgörüsünü yitirdi.Sevgi ve saygı eksikliği.
-Sizi en çok huzursuz eden eksikliğiniz ne ? Şunu da düzeltseydim daha huzurlu olurdum dediğiniz, gerçeğiniz, boşvermişliğiniz, gamsızlığınız?
Beni en çok huzursuz eden bazen beni saran olumsuz düşünceler ve tembelliğim.Bazen tembelleşiyorum.Çabuk vazgeçiyorum.Bir de utangaçlığımı yensem biraz daha, çok iyi olur.
-Kalbinizin sesi mi mantığınızın sesi mi? Neden ?
İkisinin de uyum içinde olması tek dileğim.Biri olmadan diğeri eksik kalıyor.En azından benim hayatımda.
-Biri size bir kötülük yaptı ve biliyorsunuz ki yapılan şey bilinçliydi, tepkiniz nasıl olurdu? Susar mısınız yoksa aynı anda yüzüne vurur musunuz yapılanları? Kişilere davranışlarınızı neye göre belirliyorsunuz.
Bilinçliyse bunu hemen söylerim.Aynı şekilde davranmam ama çünkü ben böyle biri değilim.Yapılan kötülüğe yapabileceğim kadar iyilikle cevap vermeyi tercih ediyorum.Ama sabır diye de bir şey var.Yeter ki sabrım taşmasın.Adil olmaya çalışıyorum.
-Sizce, sabretmek nedir ve üzerinizde otorite kurmaya çalışan, sizin hakkınızı yiyen insanlara sabretmeli miyiz yoksa karşılık vermelimiyiz? Tepkimiz nasıl olmalı?
Sabır şart.Hiç bir şey pat diye ortaya çıkmıyor.Emeksiz yemek olmaz.Adil olmak gerekiyor diyorum yine.
-Bir konuşmada geçti ben böyle bir cümle kurdum:’’ Karşımdaki insan benim için değerli değilse söylediği cümlelerde değerli değildir, isterse hakkımda zanlarla kötü konuşsun hiç farketmez’’ Bunu söylememin nedeni de şu; biliyorum ki bu dünyada en zor şeylerden biri sizi anlamaya kapalı insanlara kendinizi ifade etmeye çalışmak ve birilerini memnun etmeye çalışmak..Peki siz nasıl düşünüyorsunuz bu konuda?
Eğer karşımdaki kişi bilinçli bir şekilde beni üzmeye çalışmamışsa, kötülük değilse amacı, ciddiye alırım.Eleştirilerden de öğreneceğimiz şeyler var.Ama insanlara bi şey anlatmanın zor olduğunu ve kalıplaşmış düşünceleri yıkmanın bazen imkansız olduğunu biliyorum.Ne yaparsak yapalım anlaşamayacağımız insanlar var.Ne yapalım herkes bizi anlamak ve sevmek zorunda değil.
-Hangi söz sizi rahatsız eder ve neden?
Hakaret içeren incitici sözler rahatsız eder.Başkalarını aşağılayan ayrımcı sözler.
-Başkasında kınayıp da sonra sizinde yaptığınız bir şey var mı? (isteğe bağlı paylaşmak)
Farkında olmadan dedikodulara iştirak ettiğim oluyor.Farkedince de hemen kendimi toplarlıyorum.Yalan yanlış şeyler söylemekten korkarım.
8 Ocak 2011 Cumartesi
AĞLAYAN GÜLÜMSEME
Şu anda düşündüğün her neyse,
Yaşananlar, sen, ben, vesaire,
Anlamı yok unut gitsin.
Göm bir yerlere gerekirse!
Gerçeklik duygumu yitirdiğim şu saatlerde,
Üzmüyorsun artık beni,
Alışıyor insan herşeye, nedense.....
Sezen
7 Ocak 2011 Cuma
6 Ocak 2011 Perşembe
BİRİSİ VAR
Birisi var,
Dünya umrunda değil,
Herşeyi boşvermiş.
Selamı sabahı da kesmiş.
Gerçekten kim o, belli değil!
Üzülür mü bilinmez,
Ağlar mı ara sıra?
Merak eder mi birilerini?
Birisi var, şimdi çok uzakta herkesten,
Birisi var, hayatımın ortasında, biri var!
Tek bildiğim onun hakkında
Ben değilim...
O bende değil
Ben onda değilim...
Sezen
5 Ocak 2011 Çarşamba
YALNIZLIĞA ALIŞILMAZ
Hep gitmekle kalmak arasındaki gel-gitlerde
Kalmayı seçenlerin kaderi mi yalnızlık?
Yalnız kalmak istemeyip hep yalnız kalmak
Kaderimiz mi bizim?
Şu boğazımı sıkıp duran
Alıştığım yalnızlığım mı benim?
Sezen
4 Ocak 2011 Salı
ELİMDE DEĞİL
Tam da düşünmeyi bırakmışken seni
Bir şarkıyla giriverdin içeri
Bilirsin meraklıyımdır hislenmeye
Ve bilirsin saçmalarım geceleri.
Şimdi yağmur yağıyor diyeceğim sana
Başladım gene şiir yazmaya
Elimde değil güzelim, elimde değil.
Ve bu dünya bana göre bir yer değil.
Düşledim güzel güneşli bir gün
Sen, ben ve martılar
İzmir'in güzelliği sözlerimize yansımış
Belki konuşmadan gözlerimiz anlaşmış.
Ve doğaldır ki yapmışımdır bir saçmalık
Romantizm filan kalmamıştır
Ama tanırsın beni gülüp geçersin
Elimde değil bilirsin, elimde değil sakarlık...
Sezen
3 Ocak 2011 Pazartesi
ESKİ BEN 2
Günleri günlere ekledim
Ayları aylara ekledim
Bak işte bir yıl daha geçti
Sen gelmedin!
Ve bir boşluktan
Başka bir boşluğa
Yanılgılardan bir diğerine geçerken
Beni görmedin!
Öyle yorgunum ki şimdi
Öylesine karışık ki kafam
Geldim desen, yetiştim desen
Seni görecek hal mi kaldı,
Seni sevecek kalp mi kaldı,
O eski benden eser mi kaldı!
Sezen
1 Ocak 2011 Cumartesi
ESKİ BEN
İnsanın ilk kez gerçeği görmesi gibi,
Bir rüyadan hatta kabustan uyanmak gibi,
Söylenen herşeyin yalan olduğunu farketmek gibi,
Uyandım birden, aydınlandı gerçekler
Eski ben değilim artık.
Eskiden mutsuz etmek de kolaydı
Sevindirmek de beni
Sabırsız ruhum, yalanlara inanmakta ustaydı.
Sevmek, sevilmek isteyen çocuktum, büyüdüm
Hiçbir şey aynı kalmadı.
Beceriksizim hala, acemiyim hayat karşısında.
Sadece biliyorum aşk yok, yalanmış hepsi,
Sevmek, sevilmek için uğraşmak boşmuş,
Ya kendiliğinden olurmuş, ya bir kurban bulunurmuş,
Yaşamak için (öldürmek) kandırmak gerekiyormuş.
Çok düşünmek, incelikler istemek, incelikler beklemek,
Tam bana göreymiş; safçaymış, çocukçaymış..
Ve birgün çıkarsan karşıma, beklediğim yabancı;
Bende, eski benden fazla kalmadı.
Darılma, kızma lütfen; bağışla,
Seni beklerken yaşamam lazımdı.
Seni beklerken yorulmam, ağlamam, büyümem lazımdı.
Kusura bakma, eski benden fazla kalmadı.
SEZEN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)