Adetimdir;
Yeni başlayan güne,
Bir gülümseme, bir fincan kahve,
Ve soran gözlerle başlamak...
Ne olacak ne olacak,
Hangi kuş kafesinden uçacak?
Hangi dala konacak?
Karla kaplı değil yollarımız,
Yollar açık, ben gidemem!
Her yere seslenmek mümkün.
Sesim çıkmaz, seslenemem!
Tenhada değilim, meydandayım ama
Kuytularda yürek, gösteremem!
Hatırlarım, hissederim, düşünürüm...
Ne demeli, ne demeli!
Çözerim kelimelerin düğümünü,
Dilim kördüğüm olmuş, diyemem!
Getiremiyorum cümlelerin sonunu,
Seninle konuşurken,
Gittin ve ben ne yapmalıyım bilemedim.
Daha fazla konuşmalıyım ya da susmalıyım.
(Daha ne kadar kendime küsmeliyim?)
Sözlerim boş ve anlamsız geliyor belki,
İçim konuşmak istiyor sanki!
Bilemedim.. bilemedim.
Nereye gitmeliyim?
Ah ne söylemeliyim?
Bu havada bir gül açmış uzakta.
Bu havada açabilmiş o gül.
Bense gözlerimde damlalar,
Oturmuş bekliyorum yine.
Bir şeyler olmasını,
O gülün açması gibi,
Hayatımda yeni bi şeyler başlamasını.
Böyle bekledim bekledim.
Beklemeyi ezberledim.
Ömrüm kadar bekledim seni.
Şimdi beklemenin sonunda,
Bitirmeli ne varsa beklemeye dair.
Ki kanamasın çok beklemiş hayallerim,
Ki kırılmasın çok beklemiş umutlarım..
Isıtır mı ellerini, bir bakışın hatırası,
Bir tebessüm, bir öpüş tadı.
Yalnız kaldığında düşünmenin,
Sözlerimi hissetmenin,
Umutla bekleşin sonunda,
Yanına gelmem kadar..
Isıtır mı ellerini, bir çiçek kokusu,
Güzel bir öğle uykusu,
Kitapta gördüğün bir cümle,
Bir dostun merhabası,
Soğuk bir kış gününde,
Ellerini tutmam kadar...
Acıyorsa içinde bir yer,
Yetmiyorsa duyduğun kelimeler,
İmdat çığlıkların duyulmuyorsa,
Sorularına cevap bulunmuyorsa;
Ya yanlış yerdesin,
Ya yanlış kişileri sevmişsin!
Bazen,
İki kişi yürüdüğünü sandığın yollara,
Dönüp baktığında,
Tek bir ayak izi görürsen şaşırma!
Herkes seninle yürüyemez,
Bunu unutma..
Seslen kendine o zaman,
Yol uzun, aşılacak dağlar var.
Bir yerde bekleyen bulunur,
Gülümse, gülümse
Dağların ardında umutlar var...
Az önce yoktu burada,
Biri giderken düşürmüş.
Tutsam kırılacak,
Tutmasam olmaz.
Bir ömürde büyümüş.
Söylesem olmaz,
Sussam olmaz.
Kimbilir hangi kalpten dökülmüş!
Düşünmüş, düşünmüş
Sözcüklere dönüşmüş...