20 Şubat 2010 Cumartesi

ÖZET

Vakit azdı ve biz az zamanda yetişmeye çalışarak bir yerlere ama her şeye geç kalarak yaşamaya çalışıyorduk.Vakit azdı, biz herşeyi ertelemeye çalışarak binbir yalan duyarak ve yalanlara katkıda bulunarak uzun kahve molaları veriyoduk ama vakit azdı.Herşey birdenbire olmalıydı. Beklemeye tahammül yoktu ama hep erteleniyordu duruşmalar, aylar sonraki celseye kadar sorulardan kaçıyorduk. Aylar sonrasında yaşayacağımızı kim biliyordu?Ömrümüzü dosyalar arasında sıkıştırıyorduk ve “bir kağıt nasıl delinir” öğretmeye çalışıyorduk, sabrımızı deniyorduk…..bekliyorduk, çokça bekliyorduk.Saatler geçmiyordu ama ömür geçiyordu.Akşamüstü hüzünlü şarkılar eşliğinde biten günün hüznü çöküyordu.”Bugün ne yaptın?” diye soruyorduk kendimize.Çok şey ama yıllar sonra değeri olmayacak bir sürü şey işte…hayat hızlıydı vakit azdı, kimse kimseyi anlamaya çalışmıyordu, vakit yoktu.Cevaplarını bilmediğimiz sorularla mücadele ediyorduk.Yaşamak bu mudur? diyorduk, birbirinin aynı günler geçiyordu.Biz büyüyorduk ve belki de ve kesinlikle öyle…. ölüyorduk.Belki amaç buydu vakit dolduruyorduk.Bitirilmiş işlerin mutluluğuyla birlikte, iki küçük bir büyük kahkaha ve bol gözyaşı görüyorduk.Vakit azdı ve yetişilecek çok yer vardı…..Yapacak çok iş vardı…..


SEZEN

Hiç yorum yok: